Mitoloji | Antik tarih | Dinler

Kutsal kitaplar, mitolojiler ve dünyanın dört bir yanındaki eski efsaneler, gökyüzünden arabalarla gelen ve insanlığa uygarlığı bahşeden üstün varlıklardan bahseder. Eski metinlerde tanrılar olarak adlandırılan bu varlıklar gerçekten gezegenimize uğradıysa, günümüzde de izlerini bulmak mümkün olabilir. Sevgili okurlar, şimdi okuyacağınız bu kitapta bu izlerin peşine düşeceğiz. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar Igor Prokopenko tarafından yazılan bu eser, antik tanrıların dünyada bıraktığı izlerin ve sırların kapısını aralıyor. Günümüzde, kadim tarihin hayatımızdan uzaklaştığı bir durum söz konusu. Okullarda tarih dersleri genellikle sadece tarihler ve olayların kısa özetleriyle sınırlıdır. Arkeologlar ve tarihçiler derinlemesine araştırmalar yapsalar da, "kutsalların kutsalı" olarak kabul edilen bilgilere erişim oldukça sınırlıdır. Meraklı insanlar ve diğer bilim dallarından uzmanlar bu bilgilere genellikle ulaşamazlar. Bu özel bilgilere ulaşmaya çalışanlar, genellikle sadece bilinen ve değişmeyen bilgilerin olduğu bir tür "turistik alan" ile karşılaşırlar. Her şey donmuş ve cansız görünür. En azından dışarıdan öyle görünüyor... Ancak, bu sessiz ve sıradan görünen antik dönem bilgileri, sadece geçmişe dair fikirlerimizi değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda gizli bilgileri ortaya çıkarır ve bu bilgilerin tarihsel araştırmaların günümüz ve geleceğin en önemli bilimsel sorunları arasında yer almasını sağlar. Bu bilgileri anlamak için, gerçekleri olduğu gibi kabul etmeye açık olmamız gerekir; onları nasıl olmasını istediğimiz gibi değil, olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bu kitabı okurken, belki de insanlık tarihinin en derin ve en etkileyici sırlarına tanıklık edeceksiniz. Hazırsanız, birlikte bu kadim izlerin peşine düşmeye başlayalım. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📌Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmistir.

Mitolojiler, eski insanların özenle koruyup nesilden nesile aktardığı efsane ve gelenekler bütünüdür. Örneğin, dünyada Büyük Tufan'la ilgili 500'den fazla efsane bulunmaktadır. Bu efsanelerde isimler ve semboller farklılık gösterebilir, ancak dikkatli bir göz, bu efsanelerin hemen hemen aynı olayı anlattığını fark edecektir. Evrenin yaratılışı, ilk insanın ortaya çıkışı ve dünya dışı üstün varlıkların insanlara yardımı gibi konularda da benzer durumlarla karşılaşabiliriz. Bazıları bu benzerlikleri "tesadüfe" bağlamaya çalışabilir; ancak bu kadar basit bir şekilde göz ardı edilemez. Belki de bin yıllar boyunca aktarılan bu hikayeler, geçmişimizin ve geleceğimizin gerçeklerini yansıtıyor olabilir. Ünlü Rus araştırmacı yazar İgor Prokopenko, bu kitabında ortak mitolojik hikayeleri ele almış ve onların günümüzdeki etkilerini, arkeolojik buluntularla birlikte gözler önüne sermektedir. Bu kitapta, antik bilgilere ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu ve günümüzde ısrarla gizlenmek istenen gerçeklerin, aslında bu antik sırlara sahip olma uğruna saklandığını kendiniz göreceksiniz. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📌Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmistir.

Bu kitabın amacı, geçmişimize dair yeni bakış açıları geliştirmenize yardımcı olmaktır. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar İgor Prokopenko, günümüz akademik çevrelerinde pek konuşulmayan, fakat insanlık tarihini köklü şekilde değiştirme potansiyeline sahip yeni arkeolojik buluntuları mercek altına alıyor. Bu eserler, geleneksel tarihsel sınıflamalara uymayan, modern bilim tarafından açıklanması zor kalıntılar olup, uzun süre göz ardı edilmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Kitapta, antik dünyada var olmuş, olağanüstü bir bilgi ve teknolojiye sahip, ileri düzeyde gelişmiş bir medeniyetin izlerine rastlayacaksınız. Bu medeniyet, mühendislikte, teknolojide ve bilimde olağanüstü ileriydi: karmaşık mekanizmalar ve hatta uçan araçlar inşa edebiliyor ve elektriği etkin şekilde kullanabiliyordu. Aynı zamanda, taş işleme konusunda benzersiz bir yeteneğe sahiplerdi ve bugüne kadar hayranlık uyandıran anıtsal yapılar inşa ediyorlardı. Astronomi alanında ise, evrenin yapısına dair sahip oldukları bilgi, modern bilimsel anlayışları dahi aşmaktaydı. Hassas coğrafi haritalar sayesinde uzak diyarları keşfediyor, hatta uzay yolculukları gerçekleştirebiliyorlardı. Efsanelere göre, bu medeniyetin temsilcileri gökyüzünden gelmişlerdi. Onların evi, farklı gezegenler ve yıldız sistemleri olarak kabul ediliyordu. Sümerler için bu gezegen Nibiru, Mısırlılar için Orion Takımyıldızı, Afrika’daki Dogon kabilesi için ise Sirius Yıldız Sistemi'ydi. Antik inançlara göre, bu varlıklar insanlığın gelişimine yön vermek amacıyla dünyaya müdahalelerde bulunuyor ve insanlara üstün bilgi ile teknolojiler sunuyorlardı. Bu kitapta, paleo-temas teorisini destekleyen yeni kanıtlarla karşılaşacak ve antik çağlardaki olağanüstü teknolojilere dair yeni keşifler yapacaksınız. Size naçizane bir tavsiye: Bu konuları, elinizdeki imkanlar ve açık bir zihinle araştırın. Kimsenin etkisine kapılmadan, atalarımızın bize bıraktığı bu derin mirası anlamaya ve sahip çıkmaya çalışın. Bu yolculukta karşınıza çıkan her yeni bilgi, geçmişimize dair daha derin bir anlayışın kapısını aralayacaktır. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📜Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.

Kutsal kitaplar, mitolojiler ve dünyanın dört bir yanındaki eski efsaneler, gökyüzünden arabalarla gelen ve insanlığa uygarlığı bahşeden üstün varlıklardan bahseder. Eski metinlerde tanrılar olarak adlandırılan bu varlıklar gerçekten gezegenimize uğradıysa, günümüzde de izlerini bulmak mümkün olabilir. Sevgili okurlar, şimdi okuyacağınız bu kitapta bu izlerin peşine düşeceğiz. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar Igor Prokopenko tarafından yazılan bu eser, antik tanrıların dünyada bıraktığı izlerin ve sırların kapısını aralıyor. Günümüzde, kadim tarihin hayatımızdan uzaklaştığı bir durum söz konusu. Okullarda tarih dersleri genellikle sadece tarihler ve olayların kısa özetleriyle sınırlıdır. Arkeologlar ve tarihçiler derinlemesine araştırmalar yapsalar da, "kutsalların kutsalı" olarak kabul edilen bilgilere erişim oldukça sınırlıdır. Meraklı insanlar ve diğer bilim dallarından uzmanlar bu bilgilere genellikle ulaşamazlar. Bu özel bilgilere ulaşmaya çalışanlar, genellikle sadece bilinen ve değişmeyen bilgilerin olduğu bir tür "turistik alan" ile karşılaşırlar. Her şey donmuş ve cansız görünür. En azından dışarıdan öyle görünüyor... Ancak, bu sessiz ve sıradan görünen antik dönem bilgileri, sadece geçmişe dair fikirlerimizi değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda gizli bilgileri ortaya çıkarır ve bu bilgilerin tarihsel araştırmaların günümüz ve geleceğin en önemli bilimsel sorunları arasında yer almasını sağlar. Bu bilgileri anlamak için, gerçekleri olduğu gibi kabul etmeye açık olmamız gerekir; onları nasıl olmasını istediğimiz gibi değil, olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bu kitabı okurken, belki de insanlık tarihinin en derin ve en etkileyici sırlarına tanıklık edeceksiniz. Hazırsanız, birlikte bu kadim izlerin peşine düşmeye başlayalım. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📌Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmistir.

Yeryüzünün en eski sırlarına, antik gizemlerin derinliklerine doğru bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Öyleyse, adım adım ilerleyelim ve Tibet'in mistik sularında, Kailaş Dağı'nın eşsiz zirvesinde, Tanrıların Şehri'nin gizemli perdelerini aralayalım. Bu kitap, birçok insanın hayal bile edemeyeceği bir serüveni anlatıyor. Ernst Muldaşev ve ekibinin cesur adımları, antik bilgeliklerin, efsanelerin ve mucizelerin izini sürüyor. Kailaş'ın eteklerinde, zamanın ötesine uzanan taş aynaların yansımalarında, Kozmik Ayna'nın sırlarını keşfedeceksiniz. Tanrıların Şehri'nin taş duvarlarında, antik uygarlıkların izlerini süreceksiniz. Ve belki de en önemlisi, dünyanın dört bir yanındaki antik yapıların, piramitlerin ve megalitlerin Kailaş Dağı'na işaret ettiğini, onunla bir şekilde bağlantılı olduğunu anlayacaksınız. Bu son bölüm, bir keşif yolculuğunun tamamlanmasıdır. Ancak bu yolculuk, sadece coğrafi bir gezinti değil, aynı zamanda içsel bir keşiftir. Geçmişin izlerini takip ederken, geleceğin sırlarını da keşfediyoruz. Ve en önemlisi, bu yolculuk bize, insanlık tarihindeki büyük gizemlerin yanı sıra, kendi potansiyelimizin sınırlarını da gösteriyor. Bu kitap, sadece bir hikaye değil, aynı zamanda bir çağrıdır. Siz de bu muhteşem yolculuğa katılın ve Kailaş'ın, Tanrılar Şehri'nin ve Şambala'nın gizemli dünyasına adım atın. Belki de siz de, bu sayfalardan ayrılırken, kalbinizde ve zihninizde sonsuza kadar yaşayacak hatıralarla dolu olacaksınız. 📌 Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir. #mitoloji #antikdünya #antiktarih #kailash #himalaya

Bu kitabın amacı, geçmişimize dair yeni bakış açıları geliştirmenize yardımcı olmaktır. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar İgor Prokopenko, günümüz akademik çevrelerinde pek konuşulmayan, fakat insanlık tarihini köklü şekilde değiştirme potansiyeline sahip yeni arkeolojik buluntuları mercek altına alıyor. Bu eserler, geleneksel tarihsel sınıflamalara uymayan, modern bilim tarafından açıklanması zor kalıntılar olup, uzun süre göz ardı edilmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Kitapta, antik dünyada var olmuş, olağanüstü bir bilgi ve teknolojiye sahip, ileri düzeyde gelişmiş bir medeniyetin izlerine rastlayacaksınız. Bu medeniyet, mühendislikte, teknolojide ve bilimde olağanüstü ileriydi: karmaşık mekanizmalar ve hatta uçan araçlar inşa edebiliyor ve elektriği etkin şekilde kullanabiliyordu. Aynı zamanda, taş işleme konusunda benzersiz bir yeteneğe sahiplerdi ve bugüne kadar hayranlık uyandıran anıtsal yapılar inşa ediyorlardı. Astronomi alanında ise, evrenin yapısına dair sahip oldukları bilgi, modern bilimsel anlayışları dahi aşmaktaydı. Hassas coğrafi haritalar sayesinde uzak diyarları keşfediyor, hatta uzay yolculukları gerçekleştirebiliyorlardı. Efsanelere göre, bu medeniyetin temsilcileri gökyüzünden gelmişlerdi. Onların evi, farklı gezegenler ve yıldız sistemleri olarak kabul ediliyordu. Sümerler için bu gezegen Nibiru, Mısırlılar için Orion Takımyıldızı, Afrika’daki Dogon kabilesi için ise Sirius Yıldız Sistemi'ydi. Antik inançlara göre, bu varlıklar insanlığın gelişimine yön vermek amacıyla dünyaya müdahalelerde bulunuyor ve insanlara üstün bilgi ile teknolojiler sunuyorlardı. Bu kitapta, paleo-temas teorisini destekleyen yeni kanıtlarla karşılaşacak ve antik çağlardaki olağanüstü teknolojilere dair yeni keşifler yapacaksınız. Size naçizane bir tavsiye: Bu konuları, elinizdeki imkanlar ve açık bir zihinle araştırın. Kimsenin etkisine kapılmadan, atalarımızın bize bıraktığı bu derin mirası anlamaya ve sahip çıkmaya çalışın. Bu yolculukta karşınıza çıkan her yeni bilgi, geçmişimize dair daha derin bir anlayışın kapısını aralayacaktır. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📜Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.

Mitolojiler, eski insanların özenle koruyup nesilden nesile aktardığı efsane ve gelenekler bütünüdür. Örneğin, dünyada Büyük Tufan'la ilgili 500'den fazla efsane bulunmaktadır. Bu efsanelerde isimler ve semboller farklılık gösterebilir, ancak dikkatli bir göz, bu efsanelerin hemen hemen aynı olayı anlattığını fark edecektir. Evrenin yaratılışı, ilk insanın ortaya çıkışı ve dünya dışı üstün varlıkların insanlara yardımı gibi konularda da benzer durumlarla karşılaşabiliriz. Bazıları bu benzerlikleri "tesadüfe" bağlamaya çalışabilir; ancak bu kadar basit bir şekilde göz ardı edilemez. Belki de bin yıllar boyunca aktarılan bu hikayeler, geçmişimizin ve geleceğimizin gerçeklerini yansıtıyor olabilir. Ünlü Rus araştırmacı yazar İgor Prokopenko, bu kitabında ortak mitolojik hikayeleri ele almış ve onların günümüzdeki etkilerini, arkeolojik buluntularla birlikte gözler önüne sermektedir. Bu kitapta, antik bilgilere ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu ve günümüzde ısrarla gizlenmek istenen gerçeklerin, aslında bu antik sırlara sahip olma uğruna saklandığını kendiniz göreceksiniz. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📌Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmistir.

Yeryüzünün en eski sırlarına, antik gizemlerin derinliklerine doğru bir yolculuk yapmaya hazır mısınız? Öyleyse, adım adım ilerleyelim ve Tibet'in mistik sularında, Kailaş Dağı'nın eşsiz zirvesinde, Tanrıların Şehri'nin gizemli perdelerini aralayalım. Bu kitap, birçok insanın hayal bile edemeyeceği bir serüveni anlatıyor. Ernst Muldaşev ve ekibinin cesur adımları, antik bilgeliklerin, efsanelerin ve mucizelerin izini sürüyor. Kailaş'ın eteklerinde, zamanın ötesine uzanan taş aynaların yansımalarında, Kozmik Ayna'nın sırlarını keşfedeceksiniz. Tanrıların Şehri'nin taş duvarlarında, antik uygarlıkların izlerini süreceksiniz. Ve belki de en önemlisi, dünyanın dört bir yanındaki antik yapıların, piramitlerin ve megalitlerin Kailaş Dağı'na işaret ettiğini, onunla bir şekilde bağlantılı olduğunu anlayacaksınız. Bu son bölüm, bir keşif yolculuğunun tamamlanmasıdır. Ancak bu yolculuk, sadece coğrafi bir gezinti değil, aynı zamanda içsel bir keşiftir. Geçmişin izlerini takip ederken, geleceğin sırlarını da keşfediyoruz. Ve en önemlisi, bu yolculuk bize, insanlık tarihindeki büyük gizemlerin yanı sıra, kendi potansiyelimizin sınırlarını da gösteriyor. Bu kitap, sadece bir hikaye değil, aynı zamanda bir çağrıdır. Siz de bu muhteşem yolculuğa katılın ve Kailaş'ın, Tanrılar Şehri'nin ve Şambala'nın gizemli dünyasına adım atın. Belki de siz de, bu sayfalardan ayrılırken, kalbinizde ve zihninizde sonsuza kadar yaşayacak hatıralarla dolu olacaksınız. 📌 Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir. #mitoloji #antikdünya #antiktarih #kailash #himalaya

Bu kitabın amacı, geçmişimize dair yeni bakış açıları geliştirmenize yardımcı olmaktır. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar İgor Prokopenko, günümüz akademik çevrelerinde pek konuşulmayan, fakat insanlık tarihini köklü şekilde değiştirme potansiyeline sahip yeni arkeolojik buluntuları mercek altına alıyor. Bu eserler, geleneksel tarihsel sınıflamalara uymayan, modern bilim tarafından açıklanması zor kalıntılar olup, uzun süre göz ardı edilmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Kitapta, antik dünyada var olmuş, olağanüstü bir bilgi ve teknolojiye sahip, ileri düzeyde gelişmiş bir medeniyetin izlerine rastlayacaksınız. Bu medeniyet, mühendislikte, teknolojide ve bilimde olağanüstü ileriydi: karmaşık mekanizmalar ve hatta uçan araçlar inşa edebiliyor ve elektriği etkin şekilde kullanabiliyordu. Aynı zamanda, taş işleme konusunda benzersiz bir yeteneğe sahiplerdi ve bugüne kadar hayranlık uyandıran anıtsal yapılar inşa ediyorlardı. Astronomi alanında ise, evrenin yapısına dair sahip oldukları bilgi, modern bilimsel anlayışları dahi aşmaktaydı. Hassas coğrafi haritalar sayesinde uzak diyarları keşfediyor, hatta uzay yolculukları gerçekleştirebiliyorlardı. Efsanelere göre, bu medeniyetin temsilcileri gökyüzünden gelmişlerdi. Onların evi, farklı gezegenler ve yıldız sistemleri olarak kabul ediliyordu. Sümerler için bu gezegen Nibiru, Mısırlılar için Orion Takımyıldızı, Afrika’daki Dogon kabilesi için ise Sirius Yıldız Sistemi'ydi. Antik inançlara göre, bu varlıklar insanlığın gelişimine yön vermek amacıyla dünyaya müdahalelerde bulunuyor ve insanlara üstün bilgi ile teknolojiler sunuyorlardı. Bu kitapta, paleo-temas teorisini destekleyen yeni kanıtlarla karşılaşacak ve antik çağlardaki olağanüstü teknolojilere dair yeni keşifler yapacaksınız. Size naçizane bir tavsiye: Bu konuları, elinizdeki imkanlar ve açık bir zihinle araştırın. Kimsenin etkisine kapılmadan, atalarımızın bize bıraktığı bu derin mirası anlamaya ve sahip çıkmaya çalışın. Bu yolculukta karşınıza çıkan her yeni bilgi, geçmişimize dair daha derin bir anlayışın kapısını aralayacaktır. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📜Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.

Bu kitabın amacı, geçmişimize dair yeni bakış açıları geliştirmenize yardımcı olmaktır. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar İgor Prokopenko, günümüz akademik çevrelerinde pek konuşulmayan, fakat insanlık tarihini köklü şekilde değiştirme potansiyeline sahip yeni arkeolojik buluntuları mercek altına alıyor. Bu eserler, geleneksel tarihsel sınıflamalara uymayan, modern bilim tarafından açıklanması zor kalıntılar olup, uzun süre göz ardı edilmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Kitapta, antik dünyada var olmuş, olağanüstü bir bilgi ve teknolojiye sahip, ileri düzeyde gelişmiş bir medeniyetin izlerine rastlayacaksınız. Bu medeniyet, mühendislikte, teknolojide ve bilimde olağanüstü ileriydi: karmaşık mekanizmalar ve hatta uçan araçlar inşa edebiliyor ve elektriği etkin şekilde kullanabiliyordu. Aynı zamanda, taş işleme konusunda benzersiz bir yeteneğe sahiplerdi ve bugüne kadar hayranlık uyandıran anıtsal yapılar inşa ediyorlardı. Astronomi alanında ise, evrenin yapısına dair sahip oldukları bilgi, modern bilimsel anlayışları dahi aşmaktaydı. Hassas coğrafi haritalar sayesinde uzak diyarları keşfediyor, hatta uzay yolculukları gerçekleştirebiliyorlardı. Efsanelere göre, bu medeniyetin temsilcileri gökyüzünden gelmişlerdi. Onların evi, farklı gezegenler ve yıldız sistemleri olarak kabul ediliyordu. Sümerler için bu gezegen Nibiru, Mısırlılar için Orion Takımyıldızı, Afrika’daki Dogon kabilesi için ise Sirius Yıldız Sistemi'ydi. Antik inançlara göre, bu varlıklar insanlığın gelişimine yön vermek amacıyla dünyaya müdahalelerde bulunuyor ve insanlara üstün bilgi ile teknolojiler sunuyorlardı. Bu kitapta, paleo-temas teorisini destekleyen yeni kanıtlarla karşılaşacak ve antik çağlardaki olağanüstü teknolojilere dair yeni keşifler yapacaksınız. Size naçizane bir tavsiye: Bu konuları, elinizdeki imkanlar ve açık bir zihinle araştırın. Kimsenin etkisine kapılmadan, atalarımızın bize bıraktığı bu derin mirası anlamaya ve sahip çıkmaya çalışın. Bu yolculukta karşınıza çıkan her yeni bilgi, geçmişimize dair daha derin bir anlayışın kapısını aralayacaktır. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📜Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.

Kutsal kitaplar, mitolojiler ve dünyanın dört bir yanındaki eski efsaneler, gökyüzünden arabalarla gelen ve insanlığa uygarlığı bahşeden üstün varlıklardan bahseder. Eski metinlerde tanrılar olarak adlandırılan bu varlıklar gerçekten gezegenimize uğradıysa, günümüzde de izlerini bulmak mümkün olabilir. Sevgili okurlar, şimdi okuyacağınız bu kitapta bu izlerin peşine düşeceğiz. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar Igor Prokopenko tarafından yazılan bu eser, antik tanrıların dünyada bıraktığı izlerin ve sırların kapısını aralıyor. Günümüzde, kadim tarihin hayatımızdan uzaklaştığı bir durum söz konusu. Okullarda tarih dersleri genellikle sadece tarihler ve olayların kısa özetleriyle sınırlıdır. Arkeologlar ve tarihçiler derinlemesine araştırmalar yapsalar da, "kutsalların kutsalı" olarak kabul edilen bilgilere erişim oldukça sınırlıdır. Meraklı insanlar ve diğer bilim dallarından uzmanlar bu bilgilere genellikle ulaşamazlar. Bu özel bilgilere ulaşmaya çalışanlar, genellikle sadece bilinen ve değişmeyen bilgilerin olduğu bir tür "turistik alan" ile karşılaşırlar. Her şey donmuş ve cansız görünür. En azından dışarıdan öyle görünüyor... Ancak, bu sessiz ve sıradan görünen antik dönem bilgileri, sadece geçmişe dair fikirlerimizi değiştirmekle kalmaz, aynı zamanda gizli bilgileri ortaya çıkarır ve bu bilgilerin tarihsel araştırmaların günümüz ve geleceğin en önemli bilimsel sorunları arasında yer almasını sağlar. Bu bilgileri anlamak için, gerçekleri olduğu gibi kabul etmeye açık olmamız gerekir; onları nasıl olmasını istediğimiz gibi değil, olduğu gibi kabul etmeliyiz. Bu kitabı okurken, belki de insanlık tarihinin en derin ve en etkileyici sırlarına tanıklık edeceksiniz. Hazırsanız, birlikte bu kadim izlerin peşine düşmeye başlayalım. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📌Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmistir.

Bu kitabın amacı, geçmişimize dair yeni bakış açıları geliştirmenize yardımcı olmaktır. Ünlü Rus araştırmacı ve yazar İgor Prokopenko, günümüz akademik çevrelerinde pek konuşulmayan, fakat insanlık tarihini köklü şekilde değiştirme potansiyeline sahip yeni arkeolojik buluntuları mercek altına alıyor. Bu eserler, geleneksel tarihsel sınıflamalara uymayan, modern bilim tarafından açıklanması zor kalıntılar olup, uzun süre göz ardı edilmiş ve unutturulmaya çalışılmıştır. Kitapta, antik dünyada var olmuş, olağanüstü bir bilgi ve teknolojiye sahip, ileri düzeyde gelişmiş bir medeniyetin izlerine rastlayacaksınız. Bu medeniyet, mühendislikte, teknolojide ve bilimde olağanüstü ileriydi: karmaşık mekanizmalar ve hatta uçan araçlar inşa edebiliyor ve elektriği etkin şekilde kullanabiliyordu. Aynı zamanda, taş işleme konusunda benzersiz bir yeteneğe sahiplerdi ve bugüne kadar hayranlık uyandıran anıtsal yapılar inşa ediyorlardı. Astronomi alanında ise, evrenin yapısına dair sahip oldukları bilgi, modern bilimsel anlayışları dahi aşmaktaydı. Hassas coğrafi haritalar sayesinde uzak diyarları keşfediyor, hatta uzay yolculukları gerçekleştirebiliyorlardı. Efsanelere göre, bu medeniyetin temsilcileri gökyüzünden gelmişlerdi. Onların evi, farklı gezegenler ve yıldız sistemleri olarak kabul ediliyordu. Sümerler için bu gezegen Nibiru, Mısırlılar için Orion Takımyıldızı, Afrika’daki Dogon kabilesi için ise Sirius Yıldız Sistemi'ydi. Antik inançlara göre, bu varlıklar insanlığın gelişimine yön vermek amacıyla dünyaya müdahalelerde bulunuyor ve insanlara üstün bilgi ile teknolojiler sunuyorlardı. Bu kitapta, paleo-temas teorisini destekleyen yeni kanıtlarla karşılaşacak ve antik çağlardaki olağanüstü teknolojilere dair yeni keşifler yapacaksınız. Size naçizane bir tavsiye: Bu konuları, elinizdeki imkanlar ve açık bir zihinle araştırın. Kimsenin etkisine kapılmadan, atalarımızın bize bıraktığı bu derin mirası anlamaya ve sahip çıkmaya çalışın. Bu yolculukta karşınıza çıkan her yeni bilgi, geçmişimize dair daha derin bir anlayışın kapısını aralayacaktır. #mitoloji #antikdünya #antiktarih 📜Kitap, ekibimiz tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.